Son yıllarda yapılmış kült bir filmden aklımda yer eden sahnelerden bir kaçı..
creedy: ölmeni istiyorum (ateş etmeye devam eder)
v: (üstüne topallayarak yürümeye devam eder)
creedy: neden ölmüyorsun?
v: bu maskenin ardında bir yüzden ötesi var, bu maskenin ardında bir fikir var bay creedy. ve fikirler kurşun geçirmez.(der ve boğazını sıkarak öldürür)-------------------------------------------------------------------------------------------------
"Dans etmeden yapılan devrim, yapılmaya değer değildir.."
-------------------------------------------------------------------------------------------------

sahne: evey'i kolcuların saldırısından sonra kurtardıktan sonra;
e:evey
v:v
v: defalarca ispatlanmıştır ki, sadık bir çehre ve dindar bir tavır, yılanı bile deliğinden çıkarır.
e: bu da ne demek?
v: sopayı sakınmamak! (evey'e yaklaşarak) sana zararım olmayacak temin ederim.
e: sen kimsin?
v: kim mi? "ne" sorusunun vücut bulmuş halinden başka bir şey değilim. ve ne olduğumun cevabı da: maske takan bi adamım.
e: bunu görebiliyorum.
v: tabii ki görüyorsun. gözlem güçlerini sorgulamıyorum.
v: yalnızca maskeli birisine "kimsin sen" sorusunun çelişmesine dikkat çekiyorum.
e: haklısın.
v: ama şu hayırlı gecede karşınızdaki bu karakterin kişiliğini anlatan takılmış o bayağı lakabın bir bedeli olarak, izninizle:
voilâ!
velakin, dışarıdan göründüğüyle; feleğin virajları sayesinde vekâleten hem vâziri hem de vebali olmayanı oynamış nacizane bir vodvil eskisi.
bu vecih, kibir vehametinden bihaber vasfıyla veranın vecizelerine vekillik yapan, her şeye rağmen, varlığını yitirmiş bu vehametin vahdetiyle vücudunda neşenin vuku bulduğu ve veznenin velveleleriyle beslenen, velfecirliğe tenezzül eden, vechleri doyurulamaz bir vahşet arzusuyla kaplı bu vegar dolu vazilerin şimdilerdeki vezirinin vefatını vadetmiş bir vekil. verilecek tek bir hüküm var, "vendetta". beyhude bir vaaz değil, vicdan ve vakar adına verilmiş günün birinde vefi olanın ve vaziyeti görenin velisi olacak bir vaattir. velhasıl, bu önemsiz vira vecizeler buradaki vuslatımızın vadesini uzatır. sözün özü, şunu ifade etmek isterim ki; sizinle tanışmak bir onur ve beni çağırabileceğiniz isim v.
e: sen deli falan mısın?
-------------------------------------------------------------------------------------------------


sahne: evey'i kolcuların saldırısından sonra kurtardıktan sonra;
e:evey
v:v
v: defalarca ispatlanmıştır ki, sadık bir çehre ve dindar bir tavır, yılanı bile deliğinden çıkarır.
e: bu da ne demek?
v: sopayı sakınmamak! (evey'e yaklaşarak) sana zararım olmayacak temin ederim.
e: sen kimsin?
v: kim mi? "ne" sorusunun vücut bulmuş halinden başka bir şey değilim. ve ne olduğumun cevabı da: maske takan bi adamım.
e: bunu görebiliyorum.
v: tabii ki görüyorsun. gözlem güçlerini sorgulamıyorum.
v: yalnızca maskeli birisine "kimsin sen" sorusunun çelişmesine dikkat çekiyorum.
e: haklısın.
v: ama şu hayırlı gecede karşınızdaki bu karakterin kişiliğini anlatan takılmış o bayağı lakabın bir bedeli olarak, izninizle:
voilâ!
velakin, dışarıdan göründüğüyle; feleğin virajları sayesinde vekâleten hem vâziri hem de vebali olmayanı oynamış nacizane bir vodvil eskisi.
bu vecih, kibir vehametinden bihaber vasfıyla veranın vecizelerine vekillik yapan, her şeye rağmen, varlığını yitirmiş bu vehametin vahdetiyle vücudunda neşenin vuku bulduğu ve veznenin velveleleriyle beslenen, velfecirliğe tenezzül eden, vechleri doyurulamaz bir vahşet arzusuyla kaplı bu vegar dolu vazilerin şimdilerdeki vezirinin vefatını vadetmiş bir vekil. verilecek tek bir hüküm var, "vendetta". beyhude bir vaaz değil, vicdan ve vakar adına verilmiş günün birinde vefi olanın ve vaziyeti görenin velisi olacak bir vaattir. velhasıl, bu önemsiz vira vecizeler buradaki vuslatımızın vadesini uzatır. sözün özü, şunu ifade etmek isterim ki; sizinle tanışmak bir onur ve beni çağırabileceğiniz isim v.
e: sen deli falan mısın?
-------------------------------------------------------------------------------------------------

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder