Seni sevmek, bu kentin tozlu, soluk ışıkları ruhumu ısıtırken, aynı gecenin yıldızları altında seni deliler gibi özlemekti...Seni sevmek, direnmekti sevgili! Güçsüz olanı acımasızca yok eden bu kentin hoyratlığına ve senin için, artık inanmaktan çoktan vazgeçtiğin, yaşadığın hayalkırıklıklarıyla çok uzun zamandır kaybettiğin o aşk duygusunun gerçekliğinin canlı ispatı olmaya direnmekti.Kalbine inançla aşk tohumları ekmekti, seni sevmek.Seni sevmek, o yitirdiğin aşk şarkısı adına, sana umut vermekti…
Seni sevmek, ait olduğun gökyüzünde seni özgür bırakmaktı…Koparmamaktı, kanatlarını…Sevmek, çocuksu bir saflıkla, tek vazgeçemeyeceğinin ben olduğuma kendimi inandırarak, hayatına boyun eğmekti…
Sevmek, seni değil, çocukluğumu, düşlerimi, kendimi aldatmak olmuştu artık…Bana bağlanan masum aşkları, seninle aldatmak olmuştu.Kimseye veremedim yüreğimi.Ne zaman baksalar içime, yüreğimin kırık aynasında kendilerinin değil, senin yüzünün aksini gördüler hep.Sessizce çekip gittiler.Fark etmedim bile gittiklerini…
Gittin…
Seni sevmek, bensiz akıp giden hayatına bir yabancı gibi uzaktan bakmak oldu çoktandır…Şimdi, bu acıya bir son vermesi, kendisini terk etmesi, sonsuzluğa bırakıp gitmesi için birbirine yalvaran iki yüreğiz artık…”Ayazda İki Yürek” gibiyiz…Sen, benim şizofren aşkımsın…Bense, senin sızlayan vicdanın…”
seni sevmek direnmekti...Güçsüz olanı acımasızca yok eden bu kentin hoyratlığına ve senin için inanmaktan çoktan vazgeçtiğin, yaşadığın hayal kırıklıklarıyla çok uzun zamandan beri kaybettiğin o aşk duygusunun gerçekliğinin canlı ispatı olmaya direnmekti. Kalbine inançla aşk tohumları ekmekti.
Seni sevmek, o yitirdiğin aşk şarkısı adına sana umut vermekti.
Seni sevmek bensiz akıp giden hayatına bir yabancı ot gibi uzaktan bakmak oldu...
Yabani ot gibi ruhumu sarıp sarmalayan öfkemle benliğimden uzaklaşmayı kendime yakıştıramamak; Sıkışıp kaldığım bu karanlık dehlizde kendi kalbimde, yalnızlığımda sensizliğimde kendi aşkına delirmek olmuştu artık seni sevmek..
Şimdi bu acıya son vermesi, kendisini terketmesi için birbirine yalvaran iki yüreğiz artık... "Ayazda İki Yürek" gibiyiz.. Sen benim şizofren aşkımsın... Bense senin sızlayan vicdanın...
Affet beni sevgili....
Sonra sevmek yaralı kalbimi başka yüreklerle avutmak yanılgısına kapılmak oldu.Buna hakkım olduğunu düşünsende aslında biliyorum içten içe affetmeyacaktin beni. Sen çoktan parçalamıştın zaten.. Benimde yüreğimi böldüğümü düşünmek sana bile ağır gelirdi! Oysa ben seni değil kendimi cezalandırırdım başka yüreklerde.. Ruhumu kemiren bu deli aşkı cezalandırırdım.. Bunu anlamadın mı? Sevmek seni değil çocukluğumu, düşlerimi, kendimi aldatmak olmuştu artık...
Kimseye veremedim yüreğimi Ne zaman baksalar içime kendilerinin değil, senin yüzünün aksini gördüler hep... Sessizce çekip gittiler Fark etmedim bile gittiklerini...
Neden dürüst olmak için beni seçmiştin sanki.. Gerçeğin acımasız zindanlarında neden beni kilitli bırakmıştın? Ne çok düşündüm bu soruların cevabını. Ne çok sorguladım kendimi.. Nerede hata yaptığımı, neyi eksik bıraktığımı......Acaba seni yanlış mı tanımıştım..
Bana hep ne kadar asil bir yüreğimin olduğunu söyler dururdun..
İsyanım kalbimim ezilmiş parçalarının üstünü örtüp sessizce çekip gitmek olurdu en fazla...
Seni sevmek bundan yıllar önce seni bir idol gibi içimde büyütüp, hayranlığımın yavaş yavaş aşka dönüşünü ürkekçe gizleyerek kalbime aldığım mektuplarıma aynı özlemle, aynı hayranlıkla verdiğin cevaplara inanmaktı..
İyiliklerim bile güçsüzlüğümdendi.. Beni daha çok kırmasınlar diye...
Buydu benim asıl dramım..
İşte böylesine koparmışlardı beni benden, beni senden..
Kabul etmek istemeyeceksin ama itiraf edeyim istersen; Seninle değildi benim derdim kendimleydi... Neye yarardı seni anlamam. Neye yarardı o kanayan sesini içimde hissetmem. Benim derdim seninle değil.. Aynam kırılmış birkere..
Sandığın gibi cesaretimden değil, korkumdan başarıyorum onca şeyi.. Korktuğum için haykırıyorum, Korktuğum için tanrıların elindeki ateşi çalmak istiyorum..
Seni bir başkasıyla yakalamak istediğin mutluluğa engel olmayı istemeyecek kadar çok sevdim..
Bir başka aşka tutanarak ıssızlığından sıyrılabileceksen eğer; kalbinde derin bir suçluluk duygusu pişmanlık ve acıdan başka bir şey yaratabilmekten yalnızlığına ilaç olabilmekten aciz bir adım öteye gidemeyen şu deli sevdamın ağırlığını üzerinden alıp gidebileceğimi söylebilseydim.....
Aşkımı ''bir eflatun ölüme'' sarıp gidebileceğimi..
Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir. Her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü. Bir gök gürlese bari diyorum bir sağanak patlasa.. bitse bu sessizlik !
Cezmi Ersöz
''Keşke...Keşke...''
13 yıl önce
1 yorum:
İnanılmaz, hayatımda okuduğum en yoğun hisle yazılan satırlar
Yorum Gönder