Masalını arayan kahraman romanından alıntı..
"annem her akşam, o ince sesiyle ayaklarımı yıkamamı istediğinde dünyalar başıma yıkılırdı. nefret ederdim. sanki biriktirdiklerimi, o gün yaşadıklarımı, yürüdüğüm yolları bırakıyordum. oysa ben hiç kaybetmek istemezdim ki. düşünüyorum da ne çok değişti her şey. ama şimdi anlıyorum ki, bizler kaybettiklerimizle yaşıyoruz. ya da ben taşıdıklarımı unutamıyorum. ben şimdi sanki ayaklarımı yıkamış oldum galiba. sanki yeniden başlıyorum. ama biriyle, başka biriyle bu sefer. yani tekrar kirleniyorum. sen şimdi bana, ayaklarını yıka demezsin değil mi? sularımda bir sürü beden var ve ben inatla sürüklüyorum hepsini kendimle. ta ki ulaşacağım o büyük boşluğa kadar. sonra, oda bizlerle beraber devam edecek.
kim kimin boşluğunu kimin boşluğuna düşerek dolduracak belli değil.
düşeceğiz.
sadece düşeceğiz ve düştüğümüz yeri hiç bir zaman göremeyeceğiz. kendimizi ne zaman hatırlamaya kalkışsak, düştüğümüz boşluk ya da birlikte düştüğümüz boşluk bunu hemen unutturmaya çalışacak bize, hemde bir başkasının boşluğunu göstererek yapacak;
boşluklarımız,
göreceğiz ki düşüşünü bile dolduramıyor olacak sevgilim. tıpkı şu andaki gibi hep birlikte tek olup akacağız. akarken tutunmaya çalıştığımız şeyler daha önce bıraktığımız ve görmemezlikten geldiklerimiz olacak ve biz avuçlarımızı hangi boşluğa tutunmaya çalışırken kanattığımızı hiç bir zaman bilemeyeceğiz,
bütün boşluklar hatırlamakla başlar;
düşlerimiz bunları tane tane içimize bağışlarken,
hayat unutulmuş olanlarla daha da zenginleşecek."
Murat Çelik
''Keşke...Keşke...''
13 yıl önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder