24 Eylül 2008 Çarşamba

Masalını Arayan Kahraman


Masalını Arayan Kahraman romanından alıntı..


-durdu.öylece durdu. her şeyin durduğu gibi. nedensiz. sonuçsuz. bu sebepler aleminde her nesnenin kendi yerini bilerek durması gibi. öylece durdu. bir adım attı. gene durdu. o durunca gecenin sesi de durdu. her şey durmuştu şimdi. şeyler yerini, ay, ışığını unutmuştu. yıldızlar bir harita. yıldızlar uzun bir yol. yıldızlar yıllara dizilmiş bir iz. çıt yoktu. sanki bir doğum olacaktı. kendini bir masaldan kaçmış gibi hissetti. kendisinden bahseden masal anlatıcısı tam masalın ortasında ölmüş, o da ortalıkta kalmıştı; masalını arıyordu. yerini, zamanını şaşırmış bir masal.
ağır ağır kapadı gözlerini. mağaraları ağır ağır açıldı içinin. bir süre öyle durdu. bir şeyler dinler gibiydi. uzun bir sessizliğin en kısa huzuruyla oyalandı.

açtı gözlerini.
yeni bir hayata başlar gibi.
açtı elindeki dosyayı.
eski bir masala yeni bir gökyüzü verir gibi.
gökyüzünün öyküsünü yazdığı sayfaları çıkarıp havaya fırlattı. yere düşen cümlelerin arasında gerilip kaybolan yüzünü bir yağmur hızıyla çiziyordu kelimeleri. patlayacak gibi bakan gözleri büyüdü. saçları dümdüzdü. titremeye başladı. o hiç konuşmamış gibi çırpınan ağzı bir isyanla açıldı. ve kahkahalarla gülmeye başladı. boğulacak gibi gülüyordu. şiddeti gittikçe artıyordu gülmesinin. yüzünde iki ince iz halinde beliren yaşlar, gecenin koynunda titrek bir ay ışığının nazik gölgeleri gibi ağzının kenarlarına doğru kayıyordu. gülmüyordu, ağlıyordu. hayır, gülüyordu. neydi bu, nasıl bir ruh haliydi? hem gülüyor hem ağlıyordu. ikisi bir arada. iki film birden, devamlı. yarısıyla gülüyor, bir diğer yarısıyla ağlıyordu. acıyla mutluluk gibi. acıyla mutluluk ne kadar bir arada olabilirse, o kadar uzun sürmüştü bu bölünmüşlük hali. sonra ağır ağır dindi içinin rüzgarları. masalını dinlemiş bir çocuk huzuruyla döndü içine. geri geldi gittiği yerden. olduğu yere çöktü. sonra yeniden kalktı. telaşla yüzünü yokladı ve tekrar yürümeye devam etti. devam eden, süren her şeyin o gün geldiğinde dağılacak olması gibi dağıldı gidişi. çözüldü. hayatımız boyunca kimlere koştuysak, kimler için sürdürdüysek nefes alışlarımızı öyle yürüdü bildiği yere doğru. çok iyi bildiği yerin hiçbir zaman bilemeyeceği gizine doğru.


Murat Çelik

Hiç yorum yok: